İNDEKS | İLERİ |
1ـ بِرُّ الوالِدَيْنِ أكْبَرُ فَريضَةٍ/ 4423.
1- Anne ve babaya iyilik, en büyük farz(lardan)dır. /4423
2ـ بِرُّوا آباءَكُمْ يَبَرَّكُمْ أبْناؤُكُمْ/ 4448.
2- Babalarınıza iyilik edin ki çocuklarınız da size iyilik etsinler. /4448
3ـ مَنْ بَرَّ والِدَيْهِ بَرَّهُ وَلَدُهُ/ 9145.
3- Kim anne ve babasına iyilikte bulunursa çocuğu da ona iyilikte bulunur. /9145
4ـ مَوْتُ الوالِدِ قاصمةُ الظَّهْرِ/ 9821.
4- Babanın ölümü, (insanın) belinin kırılmasıdır. /9821
5ـ مَنِ اسْتَنْكَفَ مِنْ أبَوَيهِ فَقَدْ خالَفَ الرُّشْدَ/ 8623.
5- Kim anne-babasını küçümserse, doğruluğa (kemale giden yola) ters düşmüştür. /8623
6ـ مَوَدَّةُ الآباءِ نَسَبٌ بَيْنَ الأبناءِ/ 9805.
6- Babaların dostluğu, evlatlar arasında neseptir. /9805
1ـ اُطْلُبُوا الخَيْرَ في أخْفافِ الإبِلِ طارِدَةً وَوارِدَةً/ 2537.
1- Hayrı, gidip gelen (veya eşya yüklenen) devenin pençelerinde arayın.[1] /2537
1ـ مِسْكينٌ اِبْنُ آدَمَ، مَكْتُومُ الأجَلِ، مَكْنُونُ العِلَلِ، مَحفُوظُ العَمَلِ تُؤْلِمُهُ البَقَّةُ، وتُنْتِنُهُ العَرَقَةُ، وَتَقْتُلُهُ الشَّرْقَةُ/ 9844.
1- Ademoğlu ne kadar da çaresizdir; eceli saklı, hastalığı gizli, amelleri göz altındadır; sinek bile onu incitir, teri onu kokutur; bir boğaz tıkaması (bir damla su) dahi onun ölümüne neden olur. /9844
2ـ وَيْحَ ابْنِ آدَمَ ما أغْفَلَهُ، وَعَنْ رُشْدِهِ ما أذْهَلَهُ/ 10093.
2- Yazıklar olsun Ademoğluna! Nedir onu gaflete düşüren ve mükemmelliğe kavuşmasından alıkoyan şey? /10093
3ـ وَيْحَ ابْنِ آدَمَ أسيرُ الجُوعِ، صَريعُ الشَّبَعِ، غَرَضُ الآفاتِ، خَليفَةُ الأمْواتِ/ 10096.
3- Yazıklar olsun Ademoğluna! (Zira insan,) açlığa esir, tokluğa sevdalı, belalara hedef, ölülere halifedir. /10096
1ـ رُبَّ ذي اُبَّهَةٍ أحْقَرُ مِنْ كُلِّ حَقيرٍ/ 5325.
1- Birçok büyük kimse vardır ki bütün alçaklardan daha alçaktır. /5325
1ـ اَلإيثارُ فَضيلَةٌ، اَلاحْتِكارُ رَذيلَةٌ/ 112.
1- Özveri fazilet, mal stoklamak rezilliktir. /112
2ـ الإيثارُ أشرَفُ الإحْسانِ/ 399.
2- Özveri en şerefli ihsandır. /399
3ـ الإيثارُ شيمَةُ الأبْرارِ/ 606.
3- Özveri iyilerin huyudur. /606
4ـ الإيثارُ غايَةُ الإحْسانِ/ 861.
4- Özveri, ihsanın en son derecesidir. /861
5ـ الإيثارُ أشرَفُ الكَرَمِ/ 916.
5- Özveri en şerefli ikramdır. /916
6ـ الإيثار أعلَى الإحْسانِ/ 951.
6- Özveri ihsanın en yüce derecesidir. /951
7ـ الإيثارُ أعلَى الْمَكارِمِ/ 986.
7- Özveri en üstün iyilik sıfatıdır. /986
8ـ الإيثارُ أفضَلُ عِبادَةٍ، وأجَلُّ (أحْسَنُ) سيادَةٍ/ 1148.
8- Özveri, en faziletli ibadet ve en güzel efendiliktir. /1148
9ـ الإيثارُ أعْلى مَراتِبِ الكَرَمِ، وَأفْضَلُ الشِّيَمِ/ 1419.
9- Özveri ikramın en üstün derecesi ve huyun en faziletlisidir. /1419
10ـ الإيثارُ أحسَنُ الإحْسانِ وأعْلى مَراتِبِ الإيمانِ/ 1705.
10- Özveri en iyi ihsan ve imanın en üstün derecesidir. /1705
11ـ الإيثارُ سَجِيَّةُ الأبرارِ، وَشيمَةُ الأَخيارِ/ 2208.
11- Özveri iyilerin huyu, hayırlıların ahlakıdır. /2208
12ـ أفضَلُ السَّخاءِ اَلايثارُ/ 2888.
12- En değerli bağış, özveridir. /2288
13ـ أحسَنُ الكَرَمِ الايثارُ/ 2914.
13- En iyi ikram, özveridir. /2914
14ـ بِالإيثارِ يُسْتَرَقُّ الأحرارُ/ 4187.
14- Özveri, özgür insanları köle eder. /4187
15ـ بِالإيثارِ يُسْتَحَقُّ اسْمُ الكَرَمِ/ 4253.
15- Özveri ile "Kerim" ismi hak edilir. /4253
16ـ بِالإيثارِ على نَفْسِكَ تَمْلِكُ الرِّقابَ/ 4293.
16- Özveri ile başkalarını köle edinirsin. /4293
17ـ خَيْرُ المَكارِمِ الإيثارُ/ 4953.
17- İyiliklerin en hayırlısı özveridir. /4953
18ـ عِنْدَ الإيثارِ علَى النَّفْسِ تَتَبَيَّنُ جَواهِرُ الكُرَماءِ/ 6226.
18- Kerimlerin cevheri, özveriyle açıklığa çıkar. /6226
19ـ غايَةُ المَكارِمِ الإيثارُ/ 6361.
19- Değerlerin en üstünü özveridir. /6361
20ـ كَفى بالإيثارِ مَكْرُمَةً/ 7047.
20- Özverilik için büyüklük yeter. /7047
21ـ مَنْ آثَرَ على نَفْسِهِ بالَغَ في المُرُوءَةِ/ 8225.
21- Kim nefsine galip gelse, mertliğe ulaşmıştır. /8225
22ـ مَنْ آثَرَ على نَفْسِهِ اسْتَحقَّ إسْمَ الفَضيلَةِ/ 8845.
22- Kim nefsine galip gelse, üstünlükle adlandırılmayı hak etmiştir. /8845
23ـ مَنْ آثَرَكَ بِنَشَبِهِ فَقَدِ اختارَكَ على نَفْسِهِ/ 9172.
23- Kim seni sahip olduğu şeylerden üstün tutarsa, gerçekte seni kendi nefsinden üstün tutmuştur. /9176
24ـ مِنْ شِيَمِ الأبرارِ حَمْلُ النُّفُوسِ علَى الإيثارِ/ 9350.
24- Özveri ile başka nefislere öncelik tanımak, üstün insanların özelliklerindendir. /9350
25ـ مِنْ أحْسَنِ الإحسانِ اَلإيثارُ/ 9386.
25- Özveri, ihsanların en güzelidir. /9386
26ـ مِنْ أفضلِ الاختيارِ التَّحَلّي بِالإيثارِ/ 436.
26- En değerli irade, özveriyle süslenendir. /463
27ـ لا تُكْمَلُ المَكارِمُ إلاّ بِالعَفافِ والإيثارِ/ 10745.
27- Özveri ve erdem olmadıkça yücelik kâmil olmaz. /10745
1ـ الأجَلُ مَحْتُومٌ، والرِّزْقُ مَقْسُومٌ، فَلا يَغُمَّنَّ أحَدَكُمْ إبطاؤُهُ، فإنَّ الحِرْصَ لا يُقَدِّمُهُ، والعَفافُ لا يُؤَخِّرُهُ والمُؤمِنُ بالتَّحَمُّلِ (بالتَّجَمُّلِ) خَليقٌ/ 2086.
1- Ölüm kesindir, rızk paylaştırılmıştır. Onun gecikmesi sizi üzmesin; hırs onu öne geçirmez, iffet ise geciktirmez. Ve mümin, tahammül etse yeridir. /2086
2ـ أصْدَقُ شَيْءٍ الأجَلُ/ 2845.
2- En gerçek şey ölümdür. /2845
3ـ أقْرَبُ شَيْءٍ الأجَلُ/ 2920.
3- En yakın şey ölümdür. /2920
4ـ صَدْقُ الأجَلِ يُفْصِحُ (يَفْضَحُ) كِذْبَ الأمَلِ/ 5877.
4- Ölümün hakikati, arzuların yalan olduğunu ortaya çıkarır. /5877
5ـ في كُلِّ لَحْظَةٍ أجَلٌ/ 6457.
5- Ölüm her ânın içindedir. /6457
6ـ قَدْ غابَ عَنْ قُلُوبِكُمْ ذِكرُ الآجالِ، وَحَضَرَتْكُمْ كَواذِبُ الآمالِ/ 6686.
6- Kalpleriniz ölümü anmaktan gafil olmuş, yalan arzular yer etmiştir. /6686
7ـ قَدْ ذَهَبَ عَنْ قُلُوبِكُمْ صِدْقُ الأجَلِ، وغَلَبَكُم غُرُورُ الأملِ/ 6687.
7- Gerçekten de ölüm gerçeği kalplerinizden uzaklaşmış, arzuların aldatıcılığı galip gelmiştir. /6687
8ـ مَنْ راقَبَ أجَلَهُ اغْتَنَمَ مَهَلَهُ/ 8443.
8- (Daima) ölümü göz önünde bulunduran kimse, ömrünü ganimet sayar. /8443
9ـ مَنْ دَنى مِنْهُ أجَلُهُ لَمْ تُعِنْهُ (لم تُغْنِهِ) حِيَلُهُ/ 8829.
9- Eceli yakın olan kimseye çareler fayda etmez. /8829
10ـ مِنَ الآجالِ انْقِضاءُ السَّاعاتِ/ 9249.
10- Her geçen saat, ömürdendir. /9249
11ـ ما عَسى أنْ يَكُونَ بَقاءُ مَنْ لَهُ يَوْمٌ لا يَعدُوهُ وَطالِبٌ حَثيثٌ مِنْ أجَلِهِ يَحدُوهُ/ 9696.
11- Ölümsüzlüğü ümit eden kimse için bir gün vardır ki, asla o günden öteye geçemez (ölüm o gün ona yetişir). Onu bu son için isteyen, süratle onu takip etmektedir. /9696
12ـ عِنْدَ حُضُورِ الآجالِ، تَظْهَرُ خَيْبَةُ الآمالِ/ 6208.
12- Eceller geldiğinde arzuların boşa çıktığı görülür. /6208
13ـ عِنْدَ هُجُومِ الآجالِ تَفْتَضِحُ الأماني وَالآمالُ/ 6209.
13- Eceller hücum ettiğinde arzular alt olur. /6209
14ـ كُلُّ آتٍٍ قَريبٌ/ 6856.
14- Her gelecek yakındır. /6857
15ـ كَمْ مِنْ مُسَوِّفٍ بِالعَمَلِ حتّى هَجَمَ عَلَيْهِ الأجَلُ/ 6954.
15- Nice insanlar amellerini erteledi de ecel onları ansızın yakaladı. /6954
16ـ كَفى بِالأجَلِ حارِساً/ 7030.
16- Bekçi olarak ecel yeter. /7030
17ـ لِكُلِّ أجَلٍ كِتابٌ/ 7267.
17- Her ecel yazılmıştır.[2] /7267
18ـ اَلأجَلُ يَصْرَعُ/ 146.
18- Ölüm insanı devirir. /146
19ـ اَلرَّحيلُ وَشيكٌ/ 149.
19- (Dünyadan) göç, süratlidir. /149
20ـ اَلأجلُ جُنَّةٌ/ 161.
20- Ecel siperdir. /161
21ـ اَلأجَلُ حِصْنٌ حَصينٌ/ 494.
21- Ecel güçlü bir kaledir. /494
22ـ اَلآجالُ تَقْطَعُ الآمالَ/ 578.
22- Ölüm, arzu ve ümitleri keser (sona erdirir). /578
23ـ اَلأجَلُ يَفْضَحُ الأمَلَ/ 637.
23- Ölüm, arzuları rüsva eder. /637
24ـ اَلأجلُ حَصادُ الأمَلِ/ 638.
24- Ölüm arzu ve ümitleri biçer. /638
25ـ إذا حَضَرتِ الآجالُ افتَضَحَتِ الآمالُ/ 4007.
25- Ölüm geldiği zaman arzular rüsva olur. /4007
26ـ إذا بَلَغْتُمْ نِهَايةَ الآمالِ فَاذكُرُوا بَغَتاتِ الآجالِ/4008.
26- Arzularınıza kavuştuğunuzda ölümün ansızın geleceğini hatırlayın. /4008
27ـ آفَةُ الآمالِ حُضُورُ الآجالِ/ 3959.
27- Arzuların âfeti, ecelin gelmesidir. /3959
28ـ آفةُ الأمَلِ الأجَلِ/ 3970.
28- Ölüm arzunun âfetidir. /3970
29ـ سَوْفَ يَأتيكَ أجَلُكَ فَأجْمِلْ في الطَّلَبِ/ 5585.
29- Pek yakında ölüm sana gelecektir; o halde güzel şeyler peşinde koş. /5585
30ـ سابِقُوا الأجَلَ فإنَّ النَّاسَ يُوشِكُ أنْ يَنْقَطِعَ بِهِمُ الأملُ فَيُرهِقَهُمُ الأجلُ/ 5643.
30- Ölümü (amellerle) geçin, gerçekten de halktan ümidin kesilmesi yakındır. Ölüm onlara da varacaktır. /5643
31ـ سابِقُوا الأجَلَ، وأحْسِنُوا العَمَلَ، تَسْعَدُوا بالمَهَلِ/ 5644.
31- Ölümü (amellerle) geçin, iyi amellerde bulunun, fırsattan yararlanın. /5644
32ـ كُلَّما قارَبتَ أجَلاً فَأحْسِنْ عَمَلاً/ 7195.
32- Ölüme yaklaştıkça amelini güzelleştir. /7195
33ـ لِكُلِّ أجَلٍ حُضُورٌ/ 7276.
33- Her ecelin bir gelişi vardır. /7276
34ـ لِكُلِّ امْرِءٍ يَوْمٌ لا يَعْدُوهُ/ 7307.
34- Herkes için aşılmaz bir gün vardır. /7307
35ـ لِكُلِّ أحَدٍ سائِقٌ مِنْ أجَلِهِ يَحْدُوهُ/ 7308.
35- Herkesin ecelden yana bir sürücüsü vardır ki onu hızla (ölüme) götürür. /7308
36ـ لَوْ ظَهَرَتِ الآجالُ لاَفْتَضَحَتِ الآمالُ/ 7177.
36- Eceller aşikâr olsa, arzular rüsva olur. /7177
37ـ لَوْ رَأيْتُمُ الأجَلَ وَمَسيرَهُ لأَبْغَضْتُمُ الأمَلَ وغُرُورَهُ/ 7184.
37- Eğer eceli ve ecel yolunu görseydiniz, kesinlikle arzu ve onun aldatmasına düşman olurdunuz. /7184
38ـ لَوْ فَكَّرْتُمْ في قُرْبِ الأجَلِ وَحُضُورِهِ لأَمَرَّ عِنْدَكُمْ حُلْوُ العَيْشِ وَسُرُورُهُ/ 7185.
38- Eğer ölümün yakın olduğunu ve onun geleceğini düşünseydiniz, yaşamın şirinliği ve sevinci sizden uzaklaşırdı. /8185
39ـ مَنْ راقَبَ أجَلَهُ قَصَّرَ أمَلَهُ/ 7944.
39- Ecelini göz önünde bulunduran arzusunu kısar. /7944
40ـ مَنِ اسْتَقصَرَ بَقائَهُ وأجَلَهُ قَصُرَ رَجاؤُهُ وَأمَلُهُ/ 8821.
40- Yaşam süresinin kısalığının bilincinde olan kimsenin ümit ve arzusu az olur. /8821
41ـ مَنْ جَرى في عِنانِ أمَلِهِ عَثُرَ بِأَجَلِهِ/ 8822.
41- Kim arzusunun akıntısına kapılırsa, ecelinin içine düşer. /8822
42ـ ما أقْرَبَ الأجَلَ مِنَ الأمَلِ/ 9491.
42- Ölüm (insana) arzusundan ne kadar da yakındır! 9491
43ـ ما أقطَعَ (أقْرَبَ) الأجلَ لِلأمَلِ/ 9493.
43- Ölüm arzuyu nasıl da keser! /9493
44ـ ما أنْزلَ المَوتَ مَنْزِلَهُ مَنْ عَدَّ غَداً مِنْ أجَلِهِ/ 9630.
44- Ölümü kendisi için düşünmeyen yarını ömründen sayar. 9630
45ـ نِعْمَ الدَّواءُ الأجَلُ/ 9905.
45- Ölüm ne güzel dermandır. /9905
46ـ نَفَسُ الْمَرْءِ خُطاهُ الى أجَلِهِ/ 9955.
46- İnsanın nefesi, eceline atılan adımlarıdır. /9955
47ـ لا جُنَّةَ أوقى مِنَ الأجلِ/ 10613.
47- Ecel gibi siper yoktur. /10713
48ـ لا شَيْءَ أصْدَقُ مِنَ الأجلِ/ 10648.
48- Ölümden daha doğru bir şey yoktur. /10648
49ـ إنَّكُمْ حَصائِدُ الآجالِ وأغْراضُ الحِمامِ/ 3822.
49- Gerçekten de sizler ecellerin biçtiği, ölümün hedeflediği kimselersiniz. /3822
50ـ رَحِمَ اللهُ امْرَءاً عَلِمَ أنَّ نَفَسَهُ خُطَاهُ إلى أجَلِهِ، فبادَرَ عَمَلَهُ، وقَصَّرَ أمَلَهُ/ 5214.
50- Nefesinin ölüme atılan adımlar olduğunu bilen kimseye Allah rahmet etsin; o halde amelleri konusunda çaba göstersin, arzularını kısaltsın. /5214
51ـ رَحِمَ اللهُ امْرَءاً بَادَرَ الأجَلَ، وأكْذَبَ الأمَلَ، وَأخلَصَ العَمَلَ/ 5216.
51- Ölümü göz önünde bulunduran, arzusunu yalanlayan ve amellerini düzelten kimseye Allah rahmet etsin. /5216
52ـ رُبَّ أجَلٍ تَحْتَ أمَلٍ/ 5296.
52- Nice ölümler var ki arzuda saklıdır. /5296
53ـ مَعَ السَّاعاتِ تَفنَى الآجالُ/ 9738.
53- Saatlerin geçmesiyle eceller son bulur. /9738
54ـ إنَّ عَلَيَّ مِنْ أجَلي جُنَّةً حَصينَةً، فَإذا جاءَ يَومِي انْفَرَجَت عَنّي وَأسْلَمَتْني، فَحينَئذٍ لا يَطيشُ السَّهْمُ وَلا يَبْرَءُ الكَلِمُ/ 3701.
54- Benim ecelimden sağlam bir siperim vardır; günüm geldiği zaman benden ayrılacak ve beni teslim alacaktır. O zaman ok hedefinden şaşmaz, yara iyileşmez. /3701
1ـ الآخِرةُ فَوزُ السُّعَداءِ/ 695.
1- Ahiret, iyi insanların kurtuluşudur. /695
2ـ اِشتِغالُكَ بإصْلاحِ مَعادِكَ يُنْجيكَ مِنْ عَذابِ النَّارِ/ 1484.
2- Ahiretini ıslah etmeye çalışman seni ateşin azabından kurtarır. /1484
3ـ الرَّابحُ مَنْ باعَ العَاجِلَةَ بِالآجِلَةِ/ 1488.
3- Asıl kazanç sahibi, dünyasını ahiretine satandır. 1488
4ـ اَلمالُ والْبَنُونَ زينَةُ الحَياةِ الدُّنيا، والعَمَلُ الصَّالِحُ حَرْثُ الآخِرَةِ، 1841.
4- Mal ve evlat, dünya hayatının ziyneti; salih amel ise, ahiretin tarlasıdır. /1841
5ـ أحْوالُ الدُّنيا تَتْبَعُ الاتِّفاقَ وأحْوالُ الآخرةِ تَتْبَعُ الاِسْتِحْقاقَ/ 2036.
5- Dünya hâli tesadüflere tâbidir; ahiretteki güzelliklere ise hak etmekle ulaşılır. /2036
6ـ إنّ أمامَكَ عَقَبَةً كَؤُوداً، اَلمُخِفُّ فيها أحْسَنُ حالاً مِنَ المُثْقِلِ، والمُبْطِئُ عَلَيها أقْبَحُ أمْراً مِنَ المُسْرعِ، إنّ مَهْبِطَها بِكَ لا مُحالَةَ على جَنَّةٍ أو نارٍ/ 3588.
6- Şüphesiz, önünde çok zor bir engel var. Yükü hafif olanın durumu, ağır olandan daha iyidir. Oraya doğru yavaş hareket edenlerin durumu, hızlı gidenlerden daha kötüdür. Er ya da geç (bu hal) seni ya cennete götürecek ya da ateşe atacaktır. /3588
7ـ إنَّ الغايَةَ القيامَةُ، وَكَفى بِذلِكَ واعِظاً لِمَنْ عَقَلَ، ومُعْتَبَراً لِمَنْ جَهِلَ، وَبَعدَ ذلك ما تَعْلَمُونَ مِنْ هَوْلِ الْمُطَّلَعِ، وَرَوْعاتِ الفَزَعِ، وَاسْتِكاكِ الأسماعِ، وَاخْتِلافِ الأضلاعِ، وَضيقِ الأرماسِ، وَشِدَّةِ الأبلاسِ/ 3630.
7- Doğrusu son hedef, kıyamettir. Öğüt için akıl sahibine, ibret için cahile bu (haber) yeter. Sonra da bildiğiniz şeyler olacak: Çeşitli korku sahneleri, kulakların sağırlığı, kaburga kemiklerinin ıstırabı, kabrin darlığı ve şiddetli hüzün. /3630
8ـ إنْ رَغِبْتُم في الفَوزِ وَكَرامَةِ الآخِرَةِ فَخُذُوا في الفَناءِ لِلْبَقاءِ/ 3746.
8- Eğer ahiretin esenliğini ve ikramını diliyorsanız, geçici dünyadan kalıcı âlem için yararlanın. /3746
9ـ إنَّكَ في سَبيلِ مَنْ كانَ قَبْلَكَ، فَاجْعَلْ جِدَّكَ لآِخِرَتِكَ، ولا تَكْتَرِثْ بِعَمَلِ الدُّنيا/ 3786.
9- Sen, kendinden öncekilerin yolunu tutmuş gidiyorsun. Artık ahiretin için çaba harca ve dünya işlerini önemseme. /3786
10ـ إنّكَ مَخْلُوقٌ لِلآخِرَةِ فَاعْمَل لَها/ 3810.
10- Sen, ahiret için yaratıldın. O halde ahiretin için çalış. /3810
11ـ إنّكَ إنْ عَمِلْتَ لِلآخِرَةِ فازَ قِدْحُكَ/ 3816.
11- Eğer ahiret için çalışırsan, okun hedefini bulur. /3816
12ـ إنَّكمْ إلَى الآخِرَةِ صائِرُونَ وَعَلَى اللهِ مَعْرُوضُونَ/ 3821.
12- Şüphesiz, ahirete doğru ilerliyorsunuz ve Allah'ın huzuruna çıkacaksınız. /3821
13ـ حَلاوَةُ الآخِرَةِ تُذهِبُ مَضاضَةَ شَقاءِ الدُّنيا/ 4880.
13- Ahiretin lezzeti dünyanın acılarını unutturur. /4880
14ـ حَصِّلُوا الآخِرَةَ بِتَركِ الدُّنيا، ولا تُحَصِّلُوا بِتَركِ الدِّينِ الدُّنيا/ 4916.
14- Ahireti, dünyayı terk ederek elde edin; dini terk ederek dünyayı elde etmeye çalışmayın. /4916
15ـ الآخِرَةُ أبَدٌ/4.
15- Ahiret ebedîdir. /4
16ـ طُوبى لِمَنْ ذَكَرَ المَعادَ فأحْسَنَ/ 5980.
16- Ahireti yâd edip de iyilikte bulunana ne mutlu! /5980
17ـ طالِبُ الآخِرَة يُدْرِكُ مِنْها أمَلَهُ وَيَأتيهِ مِنَ الدُّنيا ما قُدِّرَ لَهُ/ 6014.
17- Ahireti arzulayan oradaki amacına varır; dünyada da ona ne yazıldıysa gelir, ona ulaşır. /6014
18ـ عَلَيكَ بِالْجِدِّ والاجتِهادِ في إصْلاحِ المَعادِ/ 6135.
18- Ahiretini düzeltmek için çalış, çaba göster. /6135
19ـ عَجِبْتُ لِمَنْ أنْكَرَ النَشأةَ الاُخْرى وَهُوَ يَرَى النَّشأَةَ الاُولى/ 6250.
19- İlk hayatı (dünya) görüp de ikinci hayatı (ahiret) inkâr edene şaşarım. /6250
20ـ غايَةُ الآخِرَةِ البَقاءُ/ 6353.
20- Ahiretin amacı, (orada) ebedî kalmaktır. /6353
21ـ في الآخِرَةِ حِسابٌ وَلا عَمَلٌ/ 6495.
21- Ahirette sadece hesap vardır; amel yoktur. /6495
22ـ كُونُوا مِنْ أبْناءِ الآخِرَةِ وَلا تَكُونُوا مِنْ أبْناءِ الدُّنيا فإنَّ كُلَّ وَلَدٍ سَيَلْحَقُ بِاُمِّهِ يَوْمَ القيامَةِ/ 7194.
22- Ahiretin evladı olun; dünya evladı olmayın. Zira kıyamet günü bütün evlatlar analarına kavuşacaktır. /7194
23ـ مَنْ عَمِلَ للْمَعَادِ ظَفِرَ بالسَّدادِ/ 8044.
23- Ahiret için çalışan zafere ulaşır. /8044
24ـ مَنْ عَمَرَ آخِرَتَهُ بَلَغَ آمالَهُ/ 8348.
24- Ahiretini âbat eden muradına erer. /8348
25ـ مَنِ ابْتَاعَ آخِرَتَهُ بِدُنْياهُ رَبِحَهُما/ 8236.
25- Kim dünyasını satarak karşılığında ahiretini alırsa, her ikisini de kazanır. /8236
26ـ مَنْ عَمَرَ دارَ إقامَتِهِ فَهُوَ العاقِلُ/ 8298.
26- Asıl akıllı, kalıcı evini âbat edendir. /8298
27ـ مَنْ أيْقَنَ بِالآخِرَةِ أعْرَضَ عَنِ الدُّنيا/ 8421.
27- Ahirete yakîn eden dünyaya sırt çevirir. /8421
28ـ مَنْ أصْلَحَ المَعادَ ظَفِرَ بِالسَّدادِ/ 8368.
28- Ahiretini ıslah eden zafere ulaşır. /8368
29ـ مَنْ أيْقَنَ بِالآخِرَةِ لَمْ يَحْرِصْ عَلَى الدُّنيا/ 8256.
29- Ahirete yakîn eden dünyaya düşkün olmaz. /8256
30ـ مَنْ حَرَصَ عَلَى الآخِرَةِ مَلَكَ/ 8441.
30- Ahireti arzulayan ona sahip olur. /8441
31ـ لِكُلِّ شَيْءٍ مِنَ الآخِرَةِ خُلُودٌ وَبَقاءٌ/ 7298.
31- Ahiretin her şeyinde sonsuzluk ve bekâ vardır. /7298
32ـ لَيْسَ عَنِ الآخِرَةِ عِوَضٌ، وَلَيْسَتِ الدُّنْيا لِلنَّفْسِ بِثَمَنٍ/ 7502.
32- Ahiretin bedeli asla yoktur; dünya ise asla canınızın bedeli değildir. /7502
33ـ لَيْس بِمُؤْمِنٍ مَنْ لَمْ يَهْتَمَّ بِإصْلاحِ مَعادِهِ/ 7531.
33- Ahiretini düzeltmeyi önemsemeyen mümin değildir. /7531
34ـ مَنْ رَغِبَ في نَعيمِ الآخِرَةِ قَنِعَ بِيَسيرِ الدُّنيا/ 8507.
34- Ahiret nimetlerini arzulayan dünyanın azına kanaat eder. /8507
35ـ مَنْ أخْسَرُ مِمَّنْ تَعَوَّضَ عَنِ الآخِرَةِ بِالدُنيا؟!/ 8509.
35- Ahiretini dünyasıyla değişenden sana daha zararlı kim olabilir ki? /8509
36ـ مَنْ جَعَلَ كُلَّ هَمِّهِ لآِخِرَتِهِ ظَفِرَ بالمأمُولِ/ 8512.
36- Bütün hedefi ahiret olan kimse arzusuna kavuşur. /8512
İNDEKS | İLERİ |