next page

back page

 

17- yunus bin ebu ya’fur şöyle der: İmam caferi sadık aleyhisselam’ın şöyle buyurduğunu duydum: “süfyani ortaya çıktığında bize karşı ve size karşı savaşsın diye bir ordu gönderecek. böyle olunca her türlü zorluk ve zillete katlanıp bize katılın.”

18- muhammed bin müslim şöyle der: İmam muhammed bakır aleyhisselam şöyle buyurdu: “süfyani kızıl suratlı, kızıl beyaz ve mordur. allah’a asla ibadet etmemiş, ne mekke’yi ne de medine’yi hiç görmemiştir. o şöyle diyecek: ey rabbim halkın kanını cehenneme gitmek pahasına da olsa dökeceğim. halkın kanını cehenneme gitmek pahasına da olsa dökeceğim.

(19. bölüm)


Resulullah’ın bayrağı ve onun cemel savaşından sonra, sadece Kâİm aleyhİsselam tarafindan açılacağına daİr rİvayetler.”


 

1- ebu basir’in nakline göre İmam caferi sadık aleyhisselam şöyle buyurdu: “emirülmüminin aleyhisselam ile basra’lılar muharebe için karşı karşıya gelince emirülmüminin, resulullah’ın bayrağını açtı. böylece basra’lıların dizleri titredi ve daha güneş sararmadan dediler ki: İman ettik ey ebu talib’in oğlu! bunun üzerine hz. ali, şöyle buyurdu: “esirleri öldürmeyin, yaralılara dokunmayın ve kaçanların peşine düşmeyin. herkim silahını bırakırsa korumamız altındadır ve herkim kapısını kapatırsa zarardan korunur.” sıffin gününde halk resulullah’ın bayrağının açılmasını istedilerse de hz. ali kabullenmedi. halk da hz. hasan, hz. hüseyn ve ammarı yasir’i ona gönderdiler. hz. ali, hz. hasan’a şöyle buyurdu: bu halkın ulaşamayacağı bir süre belirlenmiştir. ve bu bayrağı benden sonra sadece kaim açacaktır. allahın salatı ona olsun.”

2- ebu basir şöyle der: İmam ebu abdullah caferi sadık aleyhisselam şöyle buyurdu: “halka tamamlanmadıkça kaim zuhur etmeyecektir.” Şöyle arzettim: halkanın (tamamlanması) ne kadardır? Şöyle buyurdu: “onbin. cebrail sağından, mikail ise solundan gelecek. sonra bayrağı açacak ve onunla dolaşacaktır. doğuda ve batıda olan herkes o bayrağa lanet edecektir. İşte o, cebrail’in bedir gününde indirdiği resulullah’ın bayrağıdır.”

sonra şöyle buyurdu: “ey ebu muhammed! vallahi o bayrak ne pamuktan, ne ketenden, ne yün ne de ipekten değildir.” Şöyle arzettim. peki o bayrak nedendir? Şöyle buyurdu: cennet yapraklarındandır. resulullah onu bedir gününde açtı ve daha sonra onu katlayarak hz. ali’ye verdi. bayrak cemel gününe kadar hz. ali’nin yanındaydı. hz. ali o gün onu açtı ve allah da hz. ali’ye fetih nasip etti. sonra onu katladı ve şu an burada bizim yanımızdadır. kaim kıyam edene kadar kimse o bayrağı açamayacak ve o kıyam edip de bayrağı açtığında doğuda ve batıda olan herkes o bayrağa lanet edecek. onun gelişi ile birlikte korku bir aylık mesafede onun önünden, arkasından, sağından ve solundan hareket edecek.” sonra şöyle buyurdu: “ey ebu muhammed! o, allah’ın bu halka gazabından dolayı ve dedelerinin kanını bu halk döktüğü için gazaplı ve üzgün bir halde zuhur edecektir üzerinde resulullah’ın uhud gününde giydiği gömlek olacaktır. ayrıca resulullah’ın sahab (bulut) adlı sarığını, uzun zırhını ve zülfikar adlı kıdıcını kuşanacak. sekiz ay yalınkılıç dolaşacak ve şecaatle kafirleri öldürecek. İlk önce Şeybeoğulları (kabe’nin perdedarları)’ndan başlayacak. onların ellerini keserek kabe’ye asacak ve onun münadisi şöyle nida edecek: bunlar allah’ın hırsızlarıdırlar. sonra kureyş’e dönecek ve onlara karşı sadece kılıçla davranacak. kaim’in zuhurundan önce biri küfe’de diğeri de basra’da olmak üzere ali’den beraate dair iki yazı (bildiri) okunacak.”

3- ebu hamza-i somali şöyle der: İmam muhammed bakır aleyhisselam bana şöyle buyurdu: “ey sabit! ben, ehli beyt’imin kaim’ini görür gibiyim. -eliyle küfe’yi gösterecek- sizin bu necef’inize doğru döndüğünde necef’in en yüksek noktasında resulullah’ın bayrağını açacak ve onu açınca bedir’deki melekler ona doğru hareket edecek. Şöyle arzettim: resulullah’ın bayrağı nasıldır? Şöyle buyurdu: bayrağın direği allah’ın arşından ve rahmetindendir, geri kalan kısmı onun yardımındandır. kastettiği şeyi allah mutlaka helak edecektir. Şöyle arzettim: kaim zuhur edene kadar sizde midir yoksa başkası mı ona verecek. buyurdu ki: hayır, başkası ona getirecek? Şöyle arzettim: kim getirecek. Şöyle buyurdu: cebrail aleyhisselam

4- abân bin tağlib şöyle der: İmam caferi sadık aleyhisselam’ın şöyle buyurduğunu duydum: “ben kaim’i kufe’nin necef’inde görür gibiyim. cennet ipeklerinden bir elbise giymiş ve üzerinde resulullah’ın zırhı var. o resulullah’ın zırhını giyer giymez bedeni o kadar genişleyecek ki tam resulullah’ın bedeni gibi olacak. daha sonra siyah-beyaz renkli iki gözünün arası ışık gibi parlayan bir ata binecek ve resulullah’ın bayrağı onun yanında olacak. Şöyle arzettim: bayrak onun yanında mıdır yoksa başkası mı ona getirecek? buyurdu ki: hayır, bayrağı ona cebrail getirecek, onun direği allah’ın arşının direklerinden, geri kalanı ise allah’ın yardımındandır, kastettiği herşeyi allah helak edecektir. dokuz bin üçyüz onüç melek ona yardım için inecek. Şöyle arzettim: sana feda olayım. bütün hepsi onunla birlikte mi olacak? buyurdu ki: evet, onlar nuh ile birlikte gemide, ateşe atıldığı zaman İbrahim’le birlikte, deniz yarıldığında musa ile birlikte ve allah göğe yükselttiği zaman İsa ile birlikte olan meleklerdir. bunların dört bini belirlenmiş ve resulullah’la birlikte olanlardır ve üçyüz onüç melek bedir’de onunla birlikte idi. onların dörtbini göğe çıkarak hüseyn aleyhisselam’ın yanında cihad etmek için izin istediler ama yeryüzüne döndüklerinde hüseyn aleyhisselam öldürülmüştü. onlar onun kabrinin başında hüzünlü bir halde durarak kaim aleyhisselam’ın zuhurunu bekliyorlar.”

5- abân bin tağlib şöyle der: İmam caferi sadık aleyhisselam’ın şöyle buyurduğunu duydum: “ben kaim’i görür gibiyim. necef’in arkasında resulullah’ın beyaz zırhını giyecek ve zırhı giydikten sonra bedeni tıpkı resulullah’ın bedeni gibi genişleyecek. cennet ipeklerinden bir elbise zırhı örtecek, iki gözünün arası parlayan siyah-beyaz bir ata binecek. her memlekette olanlar, onun kendileri ile birlikte memleketlerinde olduğunu görecek. o, resulullah’ın bayrağını açacak, bayrağın direği arşın direklerinden, geri kalanı ise allah’ın yardımındandır. bayrakla kastettiği herşeyi allah helak edecektir. Şöyle arzettim. bayrak onun yanında mı olacak, yoksa başka birisi mi getirecek? Şöyle buyurdu: hayır, onu cebrail getirecek. o bayrağı açtığında müminlerin kalbi çelik parçasından daha şiddetli olacak. onların her birine kırk erkeğin gücü verilecek, kabirdeki bütün müminlerin kalbine bir ferahlık gelecek. çünkü onlar kabirde birbirlerini ziyaret edecek; kaim’in kıyam ettiğini müjdeleyecekler. ve onüç bin üçyüz onüç melek ona nazil olacak.” Şöyle arzettim: onlar önceki peygamberlerden biri ile birlikte miydiler? Şöyle buyurdu: evet, onlar gemide nuh ile, ateşe atılırken İbrahim ile, deniz yarıldığında musa ile, allah göğe çıkardığı zaman İsa ile birlikteydiler ve onların saf saf dizilmiş olan dörtbin tanesi peygamber sallallahu aleyhi ve alih ile birlikteydiler. onların üçyüz onüç tanesi bedir savaşında onun yanındaydı. onların dörtbin tanesi hüseyn aleyhisselam ile birlikte savaşmak için izin istediler. ama izin alamadılar. onlar tekrar emir almak için geri döndüklerinde hüseyn aleyhisselam öldürülmüştü. onlar hüzün içinde onun kabrinin yanında kıyamete kadar ağlarlar. onların rehberi, mansur denen bir melektir. hüseyni ziyaret eden ziyaretçileri karşılarlar, oradan ayrılan herkesi de uğurlarlar. bütün hastaları ziyaret eder, bütün ölülere cenaze namazı kılarlar ve öldükten sonra ona mağfiret dilerler. onların hepsi kaim aleyhisselam’ın kıyamını beklerler.

! ! ! ! !

allah azze ve celle’nin yanında böyle makamı, menzileti ve derecesi olan hz. mehdi’ye, yüce allah salat göndersin. bu makamın ehli olmadığı halde mehdi olduğunu iddia edenleri de allah, kendi dergahından uzaklaştırsın. bizlere hz. mehdi’nin velayeti sayesinde ikram etsin, kendi minneti ve rahmeti ile bizi hz. mehdi’nin şiilerinden ve yardımcılarından karar kılsın.

(20. bölüm)


Kâİm aleyhİsselam’in ashabi olan gazap ordusu, sayıları; özellİkleri ve İmtİhan olacakları şeyler hakkındaki rİvayetler


 

1- müseyyib bin necebe’nin ricalinden biri şöyle der. adamın biri, ibni sevda adlı biriyle birlikte hz. ali’nin yanına gelerek şöyle arzetti: ey emirülmüminin! bu adam allah ve resülüne yalan isnad ediyor ve seni de şahit gösteriyor. emirülmüminin aleyhisselam şöyle buyurdu: çok ağır söz söylemiş, peki ne diyor? adam şöyle arzetti: gazap ordusundan bahsetti. ali aleyhisselam şöyle buyurdu: bu adamı bırak gitsin, o kavim ahir zamanda gelecek.

onlar sonbahar bulutları gibidirler. her kabileden bir, iki, üç ve sonunda sayıları dokuz kişiye ulaşacak. allah’a andolsun ki ben onların emrini, adını ve gidecekleri yeri tanıyorum. sonra ayağa kalkarak şöyle buyurdu: bakır (yaran), bakır, bakır! sonra şöyle buyurdu: o benim zürriyetimden biridir. hadisleri yaracaktır.”

2- ahnef bin kays şöyle der: bir hacetimden dolayı hz. ali’nin yanına gitmiştim. o sırada ibni kevva ve Şibs bin rebi’ gelerek içeri girmek için izin istediler. hz. ali bana şöyle buyurdu: eğer istersen, izin ver. çünkü haceti için ilk gelen sensin. Şöyle arzettim. ey emirülmüminin! müsade et gelsinler. o ikisi içeri girdiğinde hz. ali şöyle buyurdu: ne için harûrâ’da bana karşı isyan ettiniz? dediler: bizler gazap ordusundan olmak istedik. buyurdu ki: yazıklar olsun size. benim velayetim de ve hükümetimde gazap olur mu? veya gazap yüzünden çeşitli belalar ulaşır mı? gazap ordusu birer, ikişer, üçer, dörder, beşer, altışar, yedişer, sekizer, dokuzar ve onar onar tıpkı sonbahar bulutları gibi biraraya toplanırlar.”

3- mufazzal bin ömer şöyle der: İmam caferi sadık aleyhisselam şöyle buyurdu: “İmama izin verildiğinde allah onu İbranice ismi ile çağıracak ve ashabı onun için hazırlanacak. tıpkı sonbahar bulutları gibi dağınık üçyüz onüç kişidirler.

onlar bayraktardırlar ve akşam yattıkları yerde kaybolacak ve sabahleyin mekke’de toplanacaklar. adı, babası, künyesi ve nesebi ile tanınan bazıları da gündüz vakti bulutların arasında dolaşırken görülecekler.” Şöyle arzzetim: sana feda olayım. hangisinin imanı daha çoktur. Şöyle buyurdu: “gündüzleyin bulutlar arasında dolaşanlar. ve onlar kaybolandırlar. ve şu ayet onlar hakkında nazil olmuştur: “nerede olursanız olun, allah sizi biraraya toplar.”(205)

4- ebu halidi kabuli’nin İmam zeynelabidin -veya muhammed bakır-aleyhisselam’dan naklettiğine göre şöyle buyurdu:

kaybolanlar, gece yatağında kaybolup mekke’de sabahlayanlardır. İşte allah azze ve celle’nin bu konudaki sözü: “nerede olursanız olun, allah hepinizi biraraya toplar.” İşte onlar, kaim aleyhisselam’ın ashabıdırlar.”

5- abân bin tağlib şöyle der: İmam caferi sadık aleyhisselam ile birlikte mekke’de bir mescitte idik. o, benim elimden tutarak şöyle buyurdu: “ey aban! allah üçyüzonüç kişiyi bu mescitte biraraya toplayacak. mekke’liler onların kendi babalarından ve dedelerinden yaratılmadığını bilecekler. onların kılıcı vardır, her kılıca adamın ismi, babasının adı, künyesi ve lakabı yazılacaktır. sonra bir münadiye emredecek ve o şöyle nida edecek: bu mehdi; süleyman ile davud gibi hüküm verecek. verdiği hükümde delil ve şahit istemeyecek.”

6- muhammed bin müslim şöyle der: “haceti olan biri onu çağırdığında kim ona icabet eder.” ayeti hakkında İmam muhammed bakır aleyhisselam şöyle buyurdu: bu ayet kaim aleyhisselam hakkında nazil olmuştur. beyaz bir kuş şeklinde kabe’nin oluğundan gelip halkın içinde ilk önce mehdi’ye biat edecek olan cebrail aleyhisselamdır. ve halktan üçyüzonüç kişi ona biat edecek. ve mesafenin uzaklığı sorunu olanlar o saatte oraya ulaşacaklar. ve bu sorunu olmayanlar yattıkları yerde kaybolacaklar. İşte emirülmüminin’in “yattıkları yerde kaybolanlar” dediği budur. İşte allah azze ve celle’nin sözü de şudur: “hayırlı işlere doğru koşun, her nerede olursanız olun allah sizi biraraya toplar.” sonra şöyle buyurdu: “hayırlı işler, biz ehli beyt’in velayetidir.”

7- abân bin tağlib şöyle der. İmam ebu abdullah caferi sadık aleyhisselam şöyle buyurdu: “allah üçyüzonüç kişiyi mekke mescidine gönderecek ve mekke halkı, onların kendi baba ve dedelerinden olmadıklarını bilecekler. herbirinin kılıcı vardır ve her kılıçta bin kelime vardır. her kelime ise bin kelimenin anahtarıdır. allah’ın her bir vadiden göndereceği rüzgârlar şöyle seslenecek: “bu mehdi, davud’un hükmüyle hüküm verecek ve kimseden delil istemeycek.”

8- ebu cârud’un nakline göre İmam muhammed bakır aleyhisselam şöyle buyurdu: “kaim’in üçyüzonüç kişilik ashabı, acem (arab olmıyanların) evlatlarıdır. bazıları gündüzleri bulutlar üzerinde taşınacak, ismi, babasının ismi, künyesi ve lakabı tanınacak. bazıları ise yatağında yatarken birdenbire mekke’ye getirtilecek.”

9- ebu basir şöyle der: İmam muhammed bakır aleyhisselam şöyle buyurdu: “kaim aleyhisselam bedir savaşına katılanların sayısınca üçyüzonüç ashabı ile birlikte zi tuva tepesinden aşağı inecek ve sırtını hacer-ül esvede dayayacak. sonra muzaffer bayrağı açacak.”

10- hükeym bin sa’d şöyle der: İmam emirülmüminin ali aleyhisselam’ın şöyle buyurduğunu duydum: “kaim aleyhisselam’ın ashabı gençtir ve içlerinde yaşlı yoktur; ancak gözdeki sürme veya azıktaki tuz kadar dırlar. ve azıktaki en az şey, tuzdur.”

11- ali bin ebu hamza şöyle der: İmam ebu abdullah caferi sadık aleyhisselam şöyle buyurdu: “Şia gençleri evlerinin damında uyurken ansızın ve haber verilmeksizin bir gecede sahiplerine ulaştırılacak ve mekke’de sabahlayacaklar.”

12- süleyman bin haruni İcli şöyle der: İmam caferi sadık aleyhissalam’ın şöyle buyurduğunu duydum: “bu emrin sahibinin ashabı mahfuzdurlar, eğer halkın hepsi ölse dahi allah onun ashabını getirir. allah azze ve celle onlar hakkında şöyle buyurmuştur: “onlar ona karşı kafir olsalarda, ona öyle bir kavim vermişiz ki ona karşı kafir olmazlar.”(206) allah onlar hakkında ayrıca şöyle buyurmuştur: “allah öyle bir kavim getirecek ki allah onları sever, onlarda allah’ı severler. müminlere karşı alçak gönüllü, kâfirlere karşı azizdirler.”(207)

 

 

 

(205)- mübarek “bakara suresi 148. ayeti şerife.

(206)- mübarek “en’am” suresi 89. ayeti şerife.

(207)- mübarek “maide” suresi, 54. ayeti şerife.

 

next page

back page